Beni Adınla Çağır, Luca Guadagnino'nun yönetmenliğinde hayat bulan yetenekli bir aşk hikayesidir. 1983 yazında İtalya'nın güneşli kırsalında geçen film, genç Elio ve Amerikalı öğrencisi Oliver arasında gelişen tutkulu bir ilişkiyi ele alıyor. Film, yaşam, öğrenme ve kaybetme temalarını içeriyor. Duygusal bir yolculuk sunan film, izleyiciyi derin bir nostaljiye sürüklerken, aynı zamanda gençliğin geçici ve özlem dolu anlarını yaşatıyor. Yenilikçi sinematografik dili ve etkileyici müzikleriyle film, hem görsel bir şölen sunuyor hem de kalplerimize dokunuyor.
Beni Adınla Çağır filminde başrolde Timothée Chalamet, genç Elio karakterine hayat verirken, Armie Hammer ise Oliver rolündedir. Chalamet, bu filmdeki performansıyla büyük beğeni toplar ve eleştirmenlerce takdir edilir. Aralarında Michael Stuhlbarg ve Amira Casar’ın da yer aldığı oyuncu kadrosu, karakterlerin derinliklerine zenginlik katar. Michael Stuhlbarg, Elio’nun babası olarak hem bilgilendirici hem de destekleyici bir figürken, Amira Casar, Elio’nun annesi olarak filmi destekleyen önemli bir karakterdir. Oyuncuların performansları, hikayenin duygu yoğunluğunu artırır.
Beni Adınla Çağır, aşkın geçici doğasını ve gençliğin getirdiği tutku dolu anları keşfeder. Film, aşkın sadece romantik bir deneyim olmadığını, aynı zamanda bir öğrenme süreci olduğunu gösterir. Elio’nun yaşadığı yoğun hisler, izleyicilere gençlik döneminin karmaşasını ve aşkın getirilerini düşündürürken, kaybetme duygusunun da acısını hissettirir. Film, izleyicilere geçmişe duyulan özlemi, kaybedilen bir aşkın verdiği acıyı ve hayatın her anını değerlendirmenin önemini hatırlatır. Bu anlamda, Beni Adınla Çağır, kalbe dokunan bir hikaye sunarken, izleyicileri de kişisel bir yolculuğa çıkarır.
Film, görsel estetiği ve sinematografisi ile dikkat çeker. Yüksek kaliteli görüntüler, İtalya'nın yaz manzaralarını gözler önüne sererken, doğal ışık kullanımı da atmosferi sıcak bir hale getirir. Luca Guadagnino'nun yönetimindeki sahneler, hem romantik hem de melankolik bir hava taşır. Film boyunca kullanılan pastel tonları, aşkın geçici doğasına işaret ederken, her anın değerini vurgular.